background

ŞARKILARDAN FAL TUTTUM İKİMİZE KAÇ KERE ?

ŞARKILARDAN FAL TUTTUM İKİMİZE KAÇ KERE ?

Bayram Haftasında Dolar / TL kuru 5.66 lara gevşeyince ‘Herşey yoluna girdi mi ‘ diye düşünmemiz gerekir diye sordu bir okuyucum tabiki mümküm değil Bayram Hediyesiyle geldi ama önümüzdeki dönem için ne belirsizlik ne de sorunlu günler bitmiş değil.....

İçeride yurtiçi piyasalar Bayram sebebiyle tatilken kurun bu denli gevşemesinin en önemli sebebi yurtdışında ABD Merkez Bankası FED in faiz indirimi yapması ihtimalinin %91 lere yükselmesi etkili oldu.... Kaldı ki bu sene faiz artırımı bekleyen piyasalar önce 2019 yılında Ocak ayında FED den faiz artırımı olmayacağı haberiyle rahatlamış içeride de tam seçim öncesine gelen bu dönemde bizde de kurun 5.25 lere kadar gevşediğini görmüştük.... Şimdi ise 2019 yılı bitmeden ABD Merkez Bankasının faiz indirimine gidilebileceği beklentisi küresel tarafta kısa vade için oldukça pozitif bir havanın etkili olmasına sebep oldu.....

Ve içeride de zaten hacimsiz olan piyasalarda kurun gevşemesine şahit olduk..... İçeride bu gevşeme sürecinin devamı gelir mi noktasında ise yutdışı piyasalar normalleşme sürecine girmemiz anlamında bize öyle fırsatlar verdi ki bunları ekonomik tarafta güven unsurunu yeniden sağlama noktasında kullanıp heba edilmemesi gereken son zamanlar olarak görmek gerektiğini düşünüyorum….

Bu hafta Syn Berat Albayrak ın Bayramlaşmak üzere gittiği memleketinde ekonomiye dair öne çıkan açıklamalarına bakacak olursak ; "Ekonomide 17 yıldır geçmişten gelen bir cari açık sorunumuz vardı. Biliyorsunuz hep duyuyoruz, nedir bu cari açık? Cari açık ekonominizin ürettiği ve tükettiğiyle ilgili arasındaki fark. Yani yurt dışından tükettiğiniz fazlaysa dışarıdan para ihtiyacınız var. Finansman bulacaksınız. Geçtiğimiz yıl mayıs ayı itibarıyla Türkiye'nin cari açığı 58 milyar dolardı. Bugün geldiğimiz noktada bunun altını çok net çizerek söylüyorum, elhamdülillah haziran ayı itibarıyla 17 yıllık AK Parti iktidarı döneminde inşallah Türkiye ekonomisi ilk defa yıllık cari fazla vereceği bir döneme geçiyoruz. Türkiye artık cari açık değil, cari fazla vereceği bir döneme giriyor. Kış ayları en kötü geride kaldı." dedi.....

Geçmişte tükettiğimiz için cari fazla veriyorduk şimdi ise iç talepteki zayıflama ile beraber ekonomi de sert bir şekilde daraldığı ve ürettiğimiz ürünlerin katma değerli ürünler olup ihracat kapasitemizi artırmamıza bağlı bir gelir artışı sebebiyle değil de ithalatdaki daralma sebebiyle cari açık azalırken bunun bir başarı olarak öne sürülüyor olması maalesef sorunu görme noktasında ekonomi yönetimi tarafında zafiyet olduğunu yineliyor..... Kaldı ki yılın ilk çeyreğin de ekonomi de –2.6 (eksi) daralma gördük...Ayrıca ekonomiye güveni gösteren en kritik veriler de de sermaye girişinin sene başından itibaren ne denli zayıfladığını görüyoruz….sadece portföy yatırımlarında değil doğrudan yatırımlarda da azalma var… Albayrak Enflasyon ve Faiz konusunda ise şu açıklamalarda bulunmuş.....

Enflasyonu %25-30 lardan şimdi 18'lere düşürdük. Buradan çok net söylüyorum, 3 ay sonra eylül ve ekim ayları gibi büyük bir ihtimalle biz tekrardan tek haneli enflasyonları görmeye başlayacağız. Bu ne demek? Aynı şekilde faizler de güçlü bir şekilde düşmeye başlıyor. Peki faizler düşünce ne olacak? İş dünyamız ve şirketlerimiz yavaş yavaş daha da finansmana erişim, faiz giderleri düştüğü için daha çok yatırımlarını güçlendirecekler. Dünyada hiçbir ülkenin maruz kalmadığı kadar son 8 aydaki şu saldırıları Allah'ın yardımı, milletin desteği ve Cumhurbaşkanımızın liderliğiyle hiçbir ülkenin ortaya koyamadığı hızlı bir süreçte püskürttük. Artık bundan sonra çok daha güçlü adımlarla önümüz açık ama şunu görmemiz lazım. Bu coğrafyada bin yıldır beka mücadelesi veren bir millet olarak hiçbir zaman eğilmedik, bükülmedik, yıkılmadık..... Enflasyonda ki kalıcı düşüş için bazı sektörlere verilen vergi indirimi desteğinin Haziran sonundan bitiyor olması; tanzim satışlarla sağlanan desteğin 31 mart seçimleriyle noktalanması ve faizler tarafında ise yılın ilk 3 ayında kamu eliyle düşük tutulması sağlanmışken bu açıklamaların geçerliliğine 23 Haziran seçimlerinden sonra tekrar bakıyor olacağız .. Kaldıki yatırım ortamı ekonomiye dair gelecek dönem beklentilerinin ve güven unsurunun arttığı zamanlarda artış kaydediyorken sadece faizler düştüğü için yatırım ortamının iyileşeceğini düşünmek de gerçekçi olmasa gerek....

Ekonomi güven üzerine kurulu ise yazımın başında da belirttiğim gibi kurun bu hızlı aşağı hareketlerinde piyasalarda olması gereken güven gerçekte sağlanmadığına göre alıcılar için sadece alım yönlü fırsattan öteye geçemiyor ve kalıcı iyileşme de gerçekleşmiyor. Zira Temmuz da teslimatı yapılması beklenen S- 400 konusuna piyasa çok önem veriyor ve bu sebeple de ekonomik olarak oldukça zorlayıcı bir ikilem içerisinde sıkışan bir Türkiye ortada olsa da… Bu kriz evvelinde de hem ABD ile hem Rusya ile yaşadığımız gerginlikler son 3 yılda sadece isim değiştirdi.... Aslında S-400 konusuna kitlenen piyasalar için Rusya ile geçmişte Kasım 2015 de sınırımızda yaşadığımız bir Rus uçağının düşürülmesi ile başlayan ve sonrasında ikili ilişkilerimizin 6 aylık ciddi bir kopuş süreci görmüştük...Rusya o dönem de bir çok Türk şirketinin Rusya daki faaliyetlerini durdurmuştu...Rus Turistler de rotalarını başka ülkelere çevirmiş ve terör olaylarıyla da birleşince 2016 senesinde de Turizm açısından çok kötü bir yıl olarak geçirmiştik... . ABD ile yaşadığımız ve süresiz olarak vize başvurularının askıya alındığı süreçten sonra geçen yıl Rahip Brunson ın bırakılmasına kadar devam eden ikili ilişkilerdeki restleşme şimdi S-400 teslimatı ile yeni bir boyut mu kazanacak....

S-400 ler teslimatı tamamlandığında ABD ile şu noktadan sonra da teslim almazsak Rusya ile yaşayacağımız gerginlikte dış ilişkilerde daha diplomatik ve yumuşak bir dil kullanılsa bu sorunlar çözülemez miydi diye de sorgulamadan geçemiyorum..... S-400 konusunda ve gerekliliği noktasında uzun zamandır okuduğum en güzel yazılardan biri Ahmet Takan ın ‘Kötünün iyisi hangisi?’..yazısını bu konuyla ilgilenenlerin okumalarını tavsiye ederim..... Bir ilginç hatırlatmada yapmadan geçemeyeceğim......Türkiye ile Rusya arasında uçak krizinin yaşandığı 2015 yaz aylarında o zamanki Başbakan Ahmet Davutoğlu nun yeni hükümet de Ekonomi den sorumlu olarak Ali Babacan a görev vermeyişi ile şimdi ABD ile yaşayacağımız muhtemel kriz ile bu sefer Rusya ile yakınlaşıp öte taraftan ABD yaptırımlarına maruz kalıp ayrıca o dönem ekonomide bakan olarak yer alamayan Ali Babacan ın bu sefer yeni parti kurararak siyasete dönüyor olması da zaman ve bağlantılı olayların tekrar önümüze nasıl da geldiğini sorgulamama sebep oluyor...... Önümüzdeki dönem bu konuda G-20 zirvesi ve 28-29 Haziran da Trump- Tayyip Erdoğan görüşmesi oldukça önemli olacak…. Yazımı ; Büyük Düşünür Rus Lideri Putin in bir sözü ile bitirmek isterim.... Cam dan evin varsa komşunun evine taş atmayacaksın......

Haftaya 12 Haziran da yapılacak Merkez Bankası toplantısı ve piyasa etkileri üzerinden konuşmaya devam ediyor olacağız.... Dolar TL de 5.70-5.90 bandındaki hareketi ve Bist 100 deki cılız tepki yükselişinin devamında 97500 üst bant olarak ve 89500 seviyesini de stoploss olarak vermek mümkün.... Umarım hepiniz aynı sofrada eksilmeden keyifle tüm sevdiklerinizle beraber mutlu neşe dolu bir Bayram ve tatili geçirmişsiniz dir…

Haftaya görüşmek üzere , Sevgiyle ,