background

SEVİYORUM MERKEZ!...

SEVİYORUM MERKEZ!...

 Bütün birimlere sesleniyorum Seviyorum merkez .... Bugün seversin yarın unutur.....Bundan sonra 12 Eylül de bizim Merkez Bankamızın faiz toplantısı ve Fed toplantısı 17-18 Eylül tarihlerinde olacak..... Bakalım sevdiğimizi unutacakmıyız bu tarihler de.... Hangi heyecanlı olaydan başlayayım ....

Biliyorsunuz bu son 2 hafta Merkez Bankaları başroldeydi.... Hem İçerde 25 Temmuz bizim Merkez Bankasının faiz toplantısı hem de 30-31 Temmuz Amerikan Merkez Bankasının faiz toplantıları en önemli gündemimiz di.... Yazılarımı düzenli takip edenler açısından bir önceki yazımda Bansky nin ölümsüz eseriyle ekonomideki yeni modelimiz arasındaki bağlantıyı ve 4 puanlık faiz indirimi yapılacağı tahminimin gerçekleştiğini anımsayacaklar.... 4.25 ile Merkez Bankasının yaptığı faiz indirimini bilmiş olan ben bunun kur üzerindeki yukarı yönlü tesir yaratacağını düşünmemize rağmen beklentimiz yönünde gerçekleşmedi... Merkez bankası bu faiz indirimi neticesinde faizler %24 den %19.75 e inmiş oldu.... kur önce 5.76 ya yükseldi sonra da 5.68 e gevşedi ..

.Ama nasıl olur ki... Gelişmiş ülke merkez bankaları da hem ABD ; hem Avrupa dahil genişleyici para politikalarına devam ediyorken ,sene başında ki göstergelerin tam aksine haziran ortasından itibaren rüzgarı arkamıza almışız....ve bu durum yine gelişmekte olan piyasalara olan risk iştahını da artırmış....Baksanıza bunun en açık göstergesi faiz de düştü kur da .....piyasalar da gayet bu durumu normal karşıladı işte... neydi zaten o koparılan yaygara.... Merkez bankamızı sevmekten öte güveniyorum de artık yatırım ve istihdam ortamının da artacağına inanmaya başladım ....

fakat politikalar iki bacaklı değil miydi hem maliye hem para politikaları ... para politasıyla sağlanan iyileşmeler maliye politikalarıyle desteklenmedikçe kısa vadeli geçiçi iyimserlik dışında uzun vadede iyileşme sağlanmıyor ki....

Enflasyonla topyekün bir mücadele başlatmış ve seferberlik ilan edilmişti biliyorsunuz aynı seferberliğin bu sefer faiz indirimleriyle devam edeceğine düştükçe düşeceğine ve moralli olmamız gerektiğine inanıyorum..... 2020 enflasyon hedefi % 8 e ne kaldı ki şu anda Enflasyon %15.7...ve cari açığımız zirve yapan değerlerden sonra Mayıs ayında 2.4 milyar dolara gerilemiş... durmuş olan ekonomimizin hızla canlanacağına ve not artırımları ile bu sürecin taçlanacağına da inanıyorum (?) Birde Bakan Berat Albayrak ın bahsettiği gibi bu dengelenme sürecinde terazinin ağırlıklarının doğru konulacağına şüphem yok... Zira bu faiz indirimi hepimizdeki ezberleri bozup faiz inince kur yukarı söylemlerinin tersine gerçekleşti ... Acaba bize ürünü satan pazarcı ,ağırlıkları koyduğumuz kefelerden birinin altına bilmediğimiz bir mekanizma koyup terazinin kendi dengesini değiştirmiş olabilir mi... Serbest piyasa ve rekabet koşulları geçerli değil zira bir süredir ....Hem cari açık kapandı diye gurur duymak ihmal neticesi can kaybının da olduğu bir kazada ölen sayısına ve ihmaller zincirinin bu kazayı meydana getirdiğine odaklanmak yerine iyiki günün en yoğun saatinde olmadıya sevinmek gibi .... yani hem kazayı hem de kazadaki ihmalleri ve ölenleri görmezden gelmeliyiz öyle mi...

Bizim Merkez bankası faiz toplantısında benim için en dikkat çekici gelişme Merkez Bankası Başkanı Murat Uysal ın sunumunda dolardaki pozisyonlanmanın farkında olduklarını ifade etmesidir (?) Ve devamında sanki portföyünüzü TL de mi tutuyorsunuz buyrun faiz indirimi siz dolara rağbet gösterdikçe bizde tasarruflarınızı zaten TL de tutmadığınızı bildiğimizden rahat rahat faiz indireceğiz zaten dolar da olduğunuza göre TL Faizi inmiş size ne meailine gelecek yöndeki açıklamadır... makul reel faiz de verileceğini söyledi ama bunun ne olduğunu bence sorgulamayın bile.... Mübalağa ettiğimi düşünenler sunumunun o bölümünü ve vurgulamasını dikkatle bir kere daha izlemeliler....

Dışarı da ise Amerikan Merkez Bankası nın da kafası karışık... Evet beklendiği gibi onlarda 0.25 faiz indirimi yaptılar ama bunun devamının gelip gelmeyeceği konusunda net değiller....daima FED piyasaların önünde olur ve ışık tutar dı ....o da ampul den sıkılmış olacak ki verdiği ışığı kesmek istedi herhalde ve kafaları karıştıracak mesajları ile piyasada önümüzdeki döneme dair nasıl bir politika izleyeceğini kimse net anlamadı.... Yaptığı 0.25 lik faiz indirimi sonrasında bu bir faiz indirimi süreci başlangıcı değil de dedi... Bundan sonra faiz indirimi olacak mı sorusuna olabilir de dedi... Yani ne dediğini kendi anladı.... Bu hafta bizim Merkez Bankası Başkanını da dinlerken ; Amerikan Merkez Bankasını Başkanını da dinlerken aynı hissiyatdaydım... Sanıyorum uzun zamandır ilk defa bu kadar kafası karışık ve siyasi baskının da tesiri ile rahatsız bir görüntü verdiler... Ben bak görüyor musun Trump da orda yüklü faiz indirimi istedi demek ki orda da Merkez Bankası bağımsız değil gibi söylemlerin içine girme gayretinde değilim.... Zira su-i misal emsal olmaz derler yani kötü örnek örnek değildir ...

Kurdaki sınırlı etkiyi tekrar bana soranlar için en büyük etken yurtdışı piyasalarda başta Fed olmak üzere genişlemeci politikalara devam edileceği intibanın devamı dır ve pek tabiki yaz rehaveti ve ‘kupon yer ‘der gibi özel trade fırsatı verdiğimiz faiz düşüşüne paralel bonolardaki kazanç fırsatıdır....Bakan Berat Albayrak ; Türk ekonomisine güvenin tam olduğunu ve son 1 yılda çok güçlü bir politika başarısı ortaya koyulduğu için son 2 ay da 10 milyar dolar yabancı yatırımcı para girişi olduğunu söyleye dursun ...Bu noktada para girişlerini haftalık olarak takip ettiğimiz yabancı portföy hareketlerine baktığımız da majör bir değişim bono tarafında var ama 10 milyar dolar değil .. Bonoya giren ve tabiki bir sonraki Merkez Bankası toplantı tarihi olan 12 Eylül e kadar tuttukları pozisyonla kar yazacak fonlar kaynaklı bu giriş... ekonomide dinamikler le kısa vade de piyasalardaki kar fırsatlarına göre pozisyon almak farklı kavramlardır.... ekonomik göstergeleriniz çok kötü olsa da kısa vade de faiz indirimlerinin bir sonraki toplantıda da devam edeceğini bilen fonlar temmuz ortası itibariyle aldıkları pozisyonlar da eylül ün ortasına ve hatta orda yüklü bir faiz indirimi daha gelmez ve kademeli faiz indirimleri niteliğinde az ama azar azar yapılacaksa faiz indirimi trendi devam ettikçe durduğu yerde kar edeceklerinden tabiki kısa vade de Türkiye ye geldiler ve park ettiler.....Bu bir güven meselesi değil tamamen duygusal bir meseledir...

Benim temkinli iyimser duruşum yaz başından beri aynı yöndedir.... Trump ın geçtiğimiz hafta Salı günü Türkiye ye uygulanacak yaptırımlar konusunda senato ile yaptığı toplantıdan sonuç alamadığını ve Trump un kongre tarafından da baskı altına alındığını ve kendisinin tüm yumuşak söylemlerine rağmen Senato nun yaptırımlar konusunda ısrarcı olduğunu hatırımızda tutmamız gerekir.... Bizim Merkez bankası faizleri indiredursun ekonomik güven endeksinin düşmüş olması ,reel kesim güven endeksi ve kapasite kullanım oranının da düşmesi ve tüketici güven endeksinin de düşüyor olması ekonomi deki Berat Albayrak ın söylediği gibi güven unsurunu teyit edici data lardır ( ?) ve dikkatle izlenmelidir.... Daha önceki yazılarımda kur ve piyasa için riskleri maddeler halinde sıralamıştım.... ( Bakmak isteyenler için ‘ Dolar duası tutuyor mu silifkeye selam olsun’ yazımı özellikle okumalarını tavsiye ederim ) Ayrıca daha önceki yazılarımda vurguladığım Erken Seçim ihtimali ... Babacan ın partisi ve yeni yasama yılı ile hareketlenecek siyasi taraf şu dönemde yaz rehavetinde unutmamız gereken detaylardır.... Bu arada son sözümü söylemeden evvel kamu bankalarında 500 bin tl ye kadar sıfır ev alımlarında konut kredisi faiz oranları %0.99 a çekilmiş durumda bu faiz oranlarından kredinizi alıp gelip özel bankada mevduat yapsanız bile neler söylüyorum (?) netice de karlısınız bence kesinlikle bu düşmüş faiz oranları hala konut alımı kararı olanlar varsa ertelememeli ve değerlendirilmeli dir..... Şu anda mevcut pozisyonların korunmasını ve Şimdi ihtiyacı olanlar için ( bakın ihtiyacı olanlar için diye özellikle belirttim) difirizlerinizi yeşillerle ( bezelyelerle tabi ) doldurmalarını kış şartlarında ihtiyacı olanlar için gerekli olacağını söylemek isterim.....

Bu kadar benzetmeden sonra yazımı kırmızı başlıklı kız hikayesiyle noktalayacağım ...... Hikaye de biliyorsunuz Kurt ; kırmızı başlıklı kızın büyükannesini yedikten sonra yatağa uzanır ve büyükannenin başlığını takıp kırmızı başlıklı kızı da yemek üzere yatağın içinde kızı beklemeye koyulur ve .. beklenen an... kız kapıyı çalıp yatakta uzanan büyükannenin yanına sokulur ve sormaya başlar..... Ne kocaman kolların var büyükanne? Seni daha iyi kucaklamak için yawrum ... Ne kocaman kulakların var büyükanne ? Seni daha iyi işitebilmek için yawrum... Ne kocaman ağzın var büyükanne ? Seni daha iyi yemek için yawrum .... Aman diyeyim kur da siz de yem olmayın..... sakin, temkinli, soğukkanlı olmaya ve yazılarımı okumaya devam edin.....

Sermaye kontrolü ve millileştirme mi geliyor içerikli yazım yine çokça aldığım kur sorusunun gazabına uğradı ve bu konudaki fikirlerimi de sizlerle ilerleyen yazılarım da paylaşıyor olacağım...... Bayram sonrası yeniden görüşmek dileğiyle, Herkese şimdiden eksilmeden tüm sevdikleriyle geçirecekleri keyifli neşeli bayram lar dilerim..... Sevgiyle